İZMİR – Türkiye’de, gazetecilere açılan soruşturma ve davalardan biri de serbest foto muhabiri Berkcan Zengin’e yönelik oldu. Son dört ayda açılan dört farklı soruşturma nedeniyle ifadeye çağırılan Zengin, geçtiğimiz günlerde ise beşinci soruşturması için yine İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne giderek ifade verdi. Zengin’in ifade verdiği son soruşturmanın detayları ise diğerlerinden farklıydı.
Takip ettiği eylem ve etkinliklerin fotoğraflarını şahsi sosyal medya hesapları üzerinden yayınlayan Zengin, 6 Şubat depremlerinin hemen ardından 17 Şubat tarihinde Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencilerinin Alsancak’ta bulunan rektörlük binası önünde yaptığı basın açıklamasını takip etti. Zengin, polis müdahalesi ile sonuçlanan açıklamada çektiği fotoğrafları sosyal medyada paylaştı. Fotoğrafın altında yapılan yorumlar nedeniyle ise iki sosyal medya kullanıcısı arasında tartışma yaşandı. Kullanıcılardan M.F.K, Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na giderek diğer sosyal medya kullanıcısı tarafından ‘tehdit edildiği ve hakarete uğradığı’ gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Savcılık ise açtığı soruşturmada Zengin’i ifadeye çağırdı.
‘ADLİ BİR HATADIR’
‘Şüpheli’ sıfatıyla ifadesi alınan Zengin, tartışan şahısları tanımadığını, kimseye tehdit ve hakarette bulunmadığını vurguladı. Kendisinin yalnızca haber yaptığını belirten Zengin, “Olayı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimat dosyasından öğrendim. Evrakta adı geçen ‘zengiinn’ isimli Instagram hesabı bana aittir. Paylaştığım içeriğin altında tartışan şahısları tanımıyorum. Ben gazeteciyim ve haber yaptım. İnsanlar da paylaştığım gönderinin altında tartışmış ,tartışan şahısları tanımıyorum” dedi.
Zengin’in avukatı Dinçer Çalım ise yaşanan durumun ‘adli bir hata’ olduğunu belirtti. Çalım, “Müvekkilimin şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınması adli bir hatadır. Şikayet dilekçesinde müvekkil hakkında hakaret veya tehdit konularından bir suç bulunmamaktadır. Savcılık tarafından müvekkil hakkında takipsizlik kararı verilmesini talep ederiz. CMK’nin 147. maddesinde yazılı hususlar yerine getirildi” ifadelerini kullandı.
‘TARTIŞANLARI TANIMIYORUM BİLE’
Zengin, yaşanan durumun kendisiyle bir alakası olmadığını vurgulayarak, soruşturmanın gazetecilere yönelik baskıların bir yansıması olduğunu belirtti. Zengin, “Son 6 ayda hakkımda beş soruşturma açıldı. Sürekli ifadeye çağırılıyorum. Bu son soruşturmada ise tamamen benden bağımsız bir durum söz konusu. Paylaştığım fotoğrafın altında iki kişi tartışıyor, şüpheli olarak ben ifadeye çağırılıyorum. Soruşturmayı öğrendiğimde ‘Peki ben ne alaka?’ dedim. Kamera şakası gibi. Tartışan iki kişiyi tanımıyorum. Bu dosyada şüpheli olmam alakasız bir durum. Soruşturmaların basına yönelik baskı politikalarının bir sonucu olduğunu düşünüyorum. Halkın haber alma hakkı anayasal bir haktır” dedi.
